GELİR ADALETİ VE ADİL BÖLÜŞÜM İSTİYORUZ…
Devlet Memurları Konfederasyonu ve Devlet Memurları Sendikası olarak; adalet, liyakat, hakikat ilkesi ile çıktığımız sendikal mücadele yolunda, her türlü hukuksuzluk ve adaletsiz uygulamalara karşı çıktık, kamu kaynaklarının adil bölüşümünü savunduk.
Bu amaçla, “Sendika demek mücadele demektir. Hak verilmez, alınır.” şiarı ile her ay düzenli olarak basın açıklaması ve eylemlerimizi gerçekleştirirken, 8’inci Dönem Toplu sözleşme görüşmelerinin yürütüldüğü Ağustos 2025 ayı içerisinde bir ay süre ile “Toplu Sözleşme Nöbeti” tutulmuş, toplu sözleşme tarafları üzerinde kamuoyu baskısı oluşturulmuştur.
Ancak, toplu sözleşme ve hakem heyeti sürecindeki yetkili konfederasyon ve sendikaların basiretsizlikleri nedeniyle memurlarımız 56.774 TL ortalama ücret ile 97.159 TL olan yoksulluk sınırı altında, emeklilerimiz ise 23.754 TL ortalama ücret ile 29.828 TL olan açlık sınırı altına ezilmeye ve giderek fakirleşmeye mahkûm edilmiştir.
Türkiye’de kira ortalamasının 24.898 TL olduğu bir ortamda, ortalama emekli ücreti kiraya yetmemekte, ortalama memur maaşının %50’si kiraya ancak yetmektedir.
Devlet Memurları Konfederasyonu ve Devlet Memurları Sendikası olarak bizler %30 refah payı verilmesi, 2023 yılında verilen seyyanen zammın taban aylıklara yansıtılması, 15.000 TL kira yardımı, 10.000 TL aile ve fert başına 5.000 TL çocuk yardımı isterken, gerekçemiz haklı sebeplere dayanıyor, hatta ülkemizin beka sorunu haline gelen doğurganlık hızının düşme sebeplerinden olan geçim sıkıntısını önlemeyi ve buna dikkat çekmeyi amaçlıyordu.
Çabamız, mücadelemiz görülmese de duyulmasa da umursanmazsa da önemsenmese de memur ve emeklinin hali budur. Gelir adaletsizliği had safhadadır. Her geçen gün de artmaktadır.
Aynı şekilde maalesef memurlarımızın duyarsızlığı da had safhaya ulaşmış, kendisini bu hale düşüren yetkili konfederasyon ve sendikalara gösterilmesi gereken tepki ve duyarlılık göstermemiş, emekli anne babalar evlatlarına bu yönde telkinde maalesef bulunmamıştır.
01 Aralık 2025 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen önerge ile üst düzey yöneticiler ve kurum başkanları ile merkez denetim elemanları ve merkez uzmanlarından oluşan yaklaşık 38.000 kamu çalışanına 30.000 TL'ye ulaşan iyileştirme yapılması planlanmış, ortalama 56.000 TL ücreti oluşturan yaklaşık 4,2 milyon kamu çalışanı kapsam dışında tutulmuştur.
Bu durum, çeşitli gerekçeler sunulsa da sonucu itibariyle bir ayırımcılığı ve toplu sözleşme sürecinin ne kadar yetersiz geçirildiğini bir kez daha net olarak ortaya koymuştur.
Devlet Memurları Konfederasyonu ve Devlet Memurları Sendikası olarak; kamu çalışanlarına yapılan her iyileştirmeyi destekliyoruz. Bununla beraber, iyileştirmenin genele yayılması halinde anlam bulacağını değerlendiriyoruz.
Merkez-taşra ayrımcılığı dahil her türlü adaletsizliğe hayır diyoruz.
“Kamu Mühendisleri, Müdürler, Şefler, Avukatlar, Doktorlar, Hemşireler, Gelir Uzmanları, Muhasebe Uzmanları, İl Göç Uzmanları, SGK Denetmenleri, Öğretmenler, Akademisyenler, VHKİ'ler, Koruma ve Güvenlik Memurları, Zabıt Katipleri, Mübaşirler, Teknikerler, Teknisyenler, Yardımcı Hizmetler Sınıfındaki 21 kadro, emeklilerimiz ve daha sayamadığımız birçok kadro ve sınıfın yok sayılmaması gerektiğini, hatta sendika üyesi olamayan asker, polis, hâkim-savcı gibi kamu çalışanlarımızın da gözden kaçırılmamasını savunuyoruz.
Adaletin sağlanabilmesi için; tüm kamu çalışanlarına %30 refah payı, 15.000 TL kira yardımı-lojman tazminatı, 10.000 TL aile ve fert başına 5.000 TL çocuk yardımı verilmesini, birinci dereceye gelmiş tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesini ve 2023 yılında verilen seyyanen zammın taban aylıklara yansıtılmasını istiyor ve hükümetten bekliyoruz.
Devlet Memurları Konfederasyonu ve Devlet Memurları Sendikası olarak, bugün önce Gelir İdaresi Başkanlığı, akabinde de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklaması ve eylem gerçekleştirdik. Sorun ve taleplerimizi dile getirdik. Onurlu bir yaşam ve adil bir ücret talebimizle, dilek ağacına dönüştürdüğümüz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önündeki ağaca çaputlar bağlayarak dileklerimizi paylaştık. Basına verilen röportajlarda da bu adaletsizliği dile getirip taleplerimizi ifade ettik.
Bizler, doğru bildiğimiz yolda hak, hukuk ve adalet çizgisinde mücadelemize devam edeceğiz. Haklarımız için adalet için durmayacağız, sonuç alıncaya ve adalet sağlanıncaya kadar eylem ve etkinliklerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Adalet sağlanıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir. Bu alelade bir söz değil açık bir taahhüttür.
Devlet Memurları Konfederasyonu ve Devlet Memurları Sendikası olarak, sizleri yalnız bırakan, sizleri yok sayan zihniyeti sizlerin de yalnız bırakmanızı ve gerçek mücadeleye desteklerinizi bekliyoruz.
DEVLET MEMURLARI SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU
© 03.12.2025